|
||
![]() |
ÇALIŞAN GAZETECİLER: NEYİ KUTLUYORUZ? NEYİMİZİ KUTLUYORSUNUZ? | |
SEMİR BOLAT | ||
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü.
Türkiye’de 1961 yılında gazetecilerin kararlı mücadelesi ile basın çalışanlarının haklarını yasal güvenceye alan 212 Sayılı Kanunun, 10 Ocak 1961 yılında Resmî gazetede yayınlanarak yasalaştı. Bunun üzerine, “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kutlanmaya başlandı.
Ancak bugün, “çalışan gazeteciler” neyi kutlayacaktır?
Neyin kutlamasını kabul edecektir?
Bütün ülkede tarafsız ve halkın haber alma hakkını sağlamak için bağımsız olması gereken basın ortadan kaldırılmıştır.
Ayrıca gerçeklerin ve haberlerin bırakın halka olduğu gibi sunulmasını onun ‘kanması ve taraf tutmasına yönelik algı yaratma’ kozu olarak kullanılmasının ortamı yaratılmıştır.
Gerçekleri yazan gazeteciler tutuklanmıştır.
Etik davranışlardan taviz vermeyenler işlerinden olmuştur.
Eğitim gelişim ve değişim için holdinglerin kazıklamalarına tepki gösterenler elenerek buna hizmet eden tetikçiler yerleştirilmiştir.
Örgütlenmek, sendikal mücadele vermek, özlük hakları için bir araya gelenler, işten atılmış, yeni alanlar ise boş kâğıda imza atmak gibi, çağdışı koşular yâda peşinen işten çıkarma hakkını işverene veren, bir sözleşme imzalatarak işe alınması yöntemini başlatmışlardır.
Bu gün çalışan bütün emekçiler asgari ücret veya altında çalışmakta yol parası, yemek ile sigorta güvencesi olmadan çalıştırılmaktadır.
Kadın hakları, Çağdaş Hukuk, çevre, emek güvencesi, ekmek özgürlük iş talebi için sesini çıkaranların haberlerini yazanların haberleri yayınlanmamaktadır.
Yani anlayacağınız emekçi olan çalışan gazeteciler asıl hallerinden uzaklaştırılarak sermaye ve onun doyumsuz para kazanma hırsına sahip patronlara ve iktidarına kayıtsız şartsız hizmet etmesinin istendiği bir dönemden geçiyoruz. İşin tuhaf tarafı bu kadar yoksul ve yetersiz koşularda bizim yemek, yol, sigorta, sendika, kadro, zam talebimizi her türlü baskıyla cezalandıranlar bizim günümüzde güya bizi kutluyorlar, kahramanlıklarımızı anlatıyorlar. Hatta öylesine kutluyorlar ki HİLTON gibi beş yıldızlı otellerde(geçen senelerde Mersin’de) yemeğe davet etikleri olmuştur. Ama bilmiyorlar mı ki oraya gidecek yol parası yok. Hadi yol parasını bulduk. Oranın dokusuna uygun bir kıyafetimiz var mı?
Bu senede 19 yıldır iktidarda olanlar ile son dönemin CUMHUR İTİFAKI ve onun mensup olduğu vekil, başkan, bürokrat, bakanlar bizimle alay edercesine bizim yoksulluğumuz ve düştüğümüz durumun vahametinden olsa gerek kutlama yarışı ile bizi yere göğe sığdıramıyorlar. Çünkü gidemeyeceğimiz davetlerin, karşı çıkamayacağımız sözlerin, bulamadığımız güvenceli, sendikalı, kalıcı işlerin çalışan gazetecisi de olmaz. Yevmiyeci tek tük emekçileri olur
Zaten var mıyız neredeyiz?
Zaten olmayan bir kutlamanın MALİYETİ de olmaz.
Bizi yok edenlerin ‘kutlama mesajı’ aslında onlarında ‘geleceğini gösterecek UYARACAK olanlardan kendilerini mahrum etikleri’ bir son olacaktır.
İşte bütün bunları söylememize neden olan güncel durumun TGS tarafından açıklanan acı gerçekleri. Hep birlikte sıralayarak okuyalım.
*Kısmi çalışma ödeneğine başvurulan işletmelerde çalışan gazetecilerin gelirlerinde yaşanan düşüş,
*Kısmi çalışma kapsamında olmasına rağmen tam zamanlı çalıştırılmaya devam etme,
*Ücretsiz izine çıkartma nedeniyle gelirde düşüş,
*Ücretsiz izne çıkartılmasına rağmen çalıştırılmaya devam etme,
*İşten çıkarma yasağı nedeniyle işinden memnun olmayan gazetecilerin yaşadığı sorunlar,
*Ücret ve kıdem tazminatı alacakları konusunda işverenlerle anlaşmazlıklar,
*Pandemi ile birlikte evden çalışmaya geçen işletmelerde artan iş yükü,
*Tatmin etmeyen ücret seviyesi,
*İş sağlığı ve güvenliği önlemlerindeki yetersizlikler,
*Pandemi nedeniyle daralan ekonomik faaliyetler nedeniyle gazetecilerin iş güvencesinde aşınma. Diğer bir deyişle işini kaybetme korkusunun artması,
*Kayıt dışı çalıştırılma,
*Farklı iş koluna kayıtlı basın kuruluşlarında istihdamdan dolayı TGS üyesi olamama.
Sonuç olarak önce biz kendimize soralım yukarıda ki şartlarda 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER BAYRAMI olarak uygunumdur?
Kutlamalı mıyız?
Kutlamaları yapanlar bizi gerçekten seviyorlar mı?
Çünkü DOST OLAN ACI SÖYLER der atalarımız.
Bizim hikâyemiz bizim hayallerimiz ve bizim geleceğimiz ancak mücadele ile elde edilecektir.
‘AĞAM BENİMLE EĞLENİYOR’ diyen değerli sanatçımızın unutulmayan repliği ile bitirelim.
‘Varsın onlar bizim kutlamalarla eğlensinler’. Kalın Sağlıcakla. (Mersin Times) |
||
Etiketler: ÇALIŞAN, GAZETECİLER:, NEYİ, KUTLUYORUZ?, NEYİMİZİ, KUTLUYORSUNUZ?, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.